Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)’in mukaddes ve manevi yolculuğunu ifade eden Miraç, Receb ayının 27. Gecesi Cenab-ı Hakkın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselâmın rehberliğinde Peygamber Efendimiz (SAV)’in Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya oradan da Yüce Allah’ın yüksek huzuruna kabul edildiği ilahi rahmet ve lütuflarla dolu kutlu bir yolculuktur. Peygamber Efendimiz’in şahsında insanlığın önüne açılan sınırsız terakki ufuk ve bir arınma gecesi olan Miraç, Cenab-ı Allah’ın sonsuz rahmet ve merhametine ulaşmaktır.
Yüce Peygamberimizin hikmet dolu bu yolculuğunun gerçekleştiği Miraç gecesi, İslam âleminin inanç ve kültür dünyasında vazgeçilmez yere ve öneme sahiptir. İnsani yükseliş için büyük bir fırsat olan bu mübarek gecede dualarımızla, tövbelerimizle ve ibadetlerimizle Yüce Mevla’nın mağfiretine ve rahmetine sığınacağız. Çağımız; manevi ve kültürel değerlerin muhafazasının günden güne zorlaştığı, iyilik, barış, dostluk, kardeşlik, paylaşma ve merhamet gibi hasletleri diri tutmaya, yaymaya ve yüceltmeye daha çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdir.
Bu mübarek gün ve geceler vesilesiyle paylaşım ve dayanışmaya daha çok önem vermeli, hatalarımızı telafi etme cihetine gitmeliyiz. İnanıyorum ki Miraç Kandili, paylaşma, dayanışma, sevgi, saygı, merhamet, hoşgörü ve dostluk gibi değerlerimizin güçlenmesine vesile olacaktır.
Miraç Gecesinin, zihinlerimize berraklık, kalplerimize ferahlık ve hayatımıza huzur getirmesi dileği ile aziz milletimizin ve bütün İslam âleminin Miraç Gecesini tebrik ediyor, bu gecenin insanlık için huzur, barış ve kurtuluşa vesile olmasını temenni ediyorum.