Bu Işıltılı Hayatı Sen Seçtin

Abone Ol

Hayatındaki olayları ve onları neden yaşadığını bilmek ister misin? Bunların kaynağını bulsan ve düzeltebileceğini bilsen nasıl olurdu?

Yaşadığımız olaylara çoğu zaman ' bunu ben seçmiş olamam' derken buluruz kendimizi. Sahi bu kadar işi başımıza kim getirdi? Başkalarına kızmak çok rahatlatıcı sevgili dostlar. Suç da onların olsun sitemde değil mi? Ya işin aslı öyle değilse ki değil, bütün bunları hayatına sen kendin çektin sevgili dostum. Hem de hepsini…

Yaşam seçimlerden ibarettir. Yaşamımızdaki tüm insanları, tüm olayları, tüm duruları yaşamımıza biz çekiyoruz. Neye ihtiyacınız var ise size o verilir ve neye ihtiyacınız var ise onu seçersiniz. Örneğin değersizlik inancınız ve duygunuz var ise sizi değersiz hissettirecek kişileri seçer ve hayatınıza çekersiniz. Eğer 'ben ihanete uğrarım' inancınız var ise ihanete uğrayacağınız, 'ben aldatılırım' inancınız var ise aldatılacağınız, 'ben bolluk ve bereketi hak ediyorum' inancınız var ise bollukta olacağınız olay ve durumları seçer ve çekilirsiniz. Yani siz neye inanıyorsanız, inançlarınız neyse yaşam sizin o inançlarınız yönünde hizmet edecektir.

Elbette bunun mantıklı bir açıklaması var, doğum anından önceki zamanı da kapsayan bir süreçte başlıyor tüm olay çünkü bilinç ve bilinç dışı yaratıldığımız andan itibaren kayıt halinde. Dikkat edin doğduğunuz andan itibaren demiyorum yaratıldığınız andan itibaren diyorum. Bu kayıtlat hem inancınızı hem de 'konfor alanınızı' oluşturuyor. Konfor alanınız sizin anladığınız manada konforlu ve çok rahat ettiğiniz alan değildir. O en iyi bildiğiniz alandır. Bu alandaki bildiğiniz duygular tanıdık gelir ve güvenilir gelir. Örneğin değersizlik duygusu tanıdık ve bildik olansa konfor alanı bununla ilgilidir ve zihin sizin burada iyi ve güvende olacağınızı zanneder, bunun sizin için uygun olduğunu düşünür. Eşiniz, sevgiliniz, arkadaşınız, patronunuz, çalışanlarınız, aileniz, komşunuz vs… size değersizmişsiniz gibi hissettiren insanlardan oluşur ve böyle kişileri seçerek hayatına çekmeye devam edersiniz. Zihniniz, bilinciniz 'değerli' olmak nedir bilmez, değerli hissetmek nedir bilmez, değer görmek nedir bilmez çünkü bunlar konfor alanında olan şeyler değildir. Değerlilik duygusu tanıdık, bildik, güvenilir değildir, böyle kişileri konfor alanınız kabul etmeyeceğinden seçmez çünkü o güvenilir değildir, tanıdık ve bildik değildir. Çünkü zihin için iyi ve kötü yoktur, siz ne ile ilgiliyseniz o da onunla ilgilidir o kadar. Zihniniz ve bilinç dışınız düşüncelerinizi ve davranışlarınızı destekler.

Zamanla siz kendi formatınızdaki pozitif duygu ve düşünceleri değiştirmiş ve yerine olumsuzları yerleştirmiş olabilirsiniz. Bunları değiştirdiğinizde ve düzenlediğinizde zihninizin, bilincinizin ve bilinç dışınızın seçimlerini doğal olarak da kendi yaşamınızı değiştirmiş olacaksınız. Hangi seçileriniz var, neleri değiştirmek istiyorsunuz kalbinizin ve zihninizin derinliklerine bakarak bulabilirsizniz. Ya da bu konuda destek alabilirsiniz.

Siz düşünceleriniz, inançlarınız ve seçileriniz değilsiniz! Siz bunlardan çok çok öte bunları var edensiniz. Daha iyisiniz yapmak, daha iyisini oluşturmak, konfor alanınızı değiştirmek, seçtiğiniz ışıltılı hayatı istediğiniz gibi yapmak elinizde sevgili dostlar.

Sevgiyle kalın…