CEVAT AKKANAT, “BEN SİZE NE DEMİŞTİM?”

Abone Ol

Şüphesiz Cevat Akkanat önce bir şairdir. Yeni edebiyat üzerine makale, inceleme, eleştiri, deneme üzerine yazıları ilgiyle okunuyor.

Kalemini esirgemiyor. Yerine göre tatlı-sert yazıyor. Uyarıyor. İşaret ediyor. Yerine göre de kalemini bir hışımla kullanıyor. Pervasız bir üslupla. Bir bakıma kim nasıl anlamak istiyorsa öyle kalemini oynatıyor.

Cevat Akkanat, önce bir şair demiştik. Şiirlerini, kime ve neleri yazdıklarını irdeleyecek değiliz. Ancak; şiirlerinde toplumcu, halkçı yanıyla imgelere yer veriş üslubu yazılarında da filhakika, eleştirilerinde de görülüyor. Bu yansıma, tarz, şair-yazarın ve yazarın belirgin bir üslubu olmakla birlikte Türk Edebiyatı eski zaman ediplerinin tatlı, kıvrak, esprili, taşı gediğine koyan tarzda betimlemelerini çağrıştırıyor gibi kendi üslubu içinde bir başka zenginlik olarak karşımıza çıkıyor.

Denilebilir ki Cevat Akkanat bir eleştirmen olarak; bir yanıyla makale, diğer yanıyla da deneme, inceleme, gözlemleriyle ayrıca bir fıkra muharrirliği göze çarpıyor. Bütün bu hususları; “Ben Size Ne Demiştim?” de görmek mümkündür.

Şüphesiz yazarın, yazı yolculuğunu da zevkli, çekici ve iyi okur kılmanın yollarından biri de esprili ve ironik kısa kısa dokunuşları, dokundurmalarıdır.

Cevat Akkanat, deneme ve yazılarında böyle bir tik takla ilerliyor diyebiliriz.

Yazar zaten arka kapakta bir yanıyla şu ifadeleri de bizi haklı çıkartıyor: “Bana bedii zevk, edebi bir heyecan, dile mahsus bir lezzet sunan okumalarım…”

Eleştirinin ironik edebiyat labirentlerinde okuyucuları “Ben Size Ne Demiştim?” ile bir tatlı yolculuğa çıkarıyor. Her ne kadar ara da bir üzünç veren metinler olsa da.

Yer yer yazılarında, cümleleri patlatıyor, infilak ettiriyor. Bazen de nadiren olsa da sessiz, sakin, serin bir yolla menziline yol alıyor.

Akkanat’ın bu kitabında iyi bir yazarın mutlak bir şekilde çalışması gerektiği gerçeği dile getiriyor. Özellikle genç yazarlar için (sh.9-11) “Ele (söz, yazıya) alacağı konuyla ilgili birikimleri kazanacak. Araştıracak, okuyacak, gözlemler yapacak, deney ve tecrübelerden yararlanacak…” Yazara göre yazarlığın püf noktası şöyle ifade etmiş: “Yazarlık, Jean Jacgues Rousseau’nun da dediği gibi; “Ne kadar zanaatkârlıktan uzak kalırsa o kadar parlak, saygın bir meslek olur.”

Akkanat’ın yazarlık ve beslendiği temel değerler bunlarla da kalmıyor. Bir diğer yazısında (sh.19); “Bizim edebiyatımızın beslendiği temel değerler hakikat, marifet ve ahlaktır. Eskilerin edebiyatı ‘edep’ köküyle irtibatlandırmaları da bundandır.

Bütün mesele, yazar, alkışa, şöhrete, nefsin arzularına mı koşacak, iddiasız, beklentisiz şekilde hakikatin tebliğcisi mi olacak?”

Yazarın ilkeleri, prensipleri, duruşu olduğuna göre yine Akkanat’a dönelim:” Oysa insan, sahip olduğu değerler ölçüsünde insandır/Koruyacağımız, yaşatacağımız, savunacağımız bir değeriniz yoksa, insan oluşumuzun anlamı ne?”

Bu hal, bu duruş her yazar ve her insan için önemli bir düstur!

Har yazar gibi, yazarlar arasında da olduğu gibi Cevat Akkanat’ın müşterek paylaşabileceğimiz mülahazaları var. Bunlardan bazılar:

“Anaç Metne Göbek Bağı; doğurgan iyi metin” (sh.25),

“Canım Okurum” (sh.27-29) “Canım Okurum” dan iktibasla sosyal medyada şöyle bir paylaşımda bulunmuştum; Cevat Hocamın okuma ve yazma tekniği ve halleri üzerine nasıl bir yol izlediğini de “Ben Size Ne Demiştim?” isimli kitabından öğrenmiş oldum. Bunu ne için not düşüyorum, bazı yazarların okuma ve yazma itiyatları ve onların farklı yönlerini tanıma ve anlama dolayısıyla elbette.

Okur- yazarlar için tavsiye anlamında, “Eğreti Okumalar Kaçkını” (sh.31-33)

Eee bir de konu ve içeriği ne olursa olsun bazı metinlerde anlam kayması oluyor. Buna bir örnek de “Heykel ve Pornografi” konulu yazı.

Şair şiirini yazar, okuyucu da o şiirde ne görürse onu anlar, onu belirtir veya kendince o şiire bir anlam yükler. Bir açıklaması olur. Ancak şairin ne demek istediği daima müphem kalır. Bu eserde sanatçı ne demek istemiş sorusunda/ sorgusunda olduğu gibi. Bazı şair arkadaşlarla zamanla bu konuları konuşuyoruz. Şairler diyorlar ki; şair yazar, okuyucu kendine göre yorumlar. Okuyucunun o şiirde neyi görüyorsa onu anlar.

Bu heykel meselesinde de Antalya Kemer’de “Aşk Yağmuru” adı verilen metal objeye yöre halkı “Porno Heykel” demiş. Dikildiği kavşağa da “Porno Kavşağı”

Yazarın tespiti; “Halk bir bildiği olmasa böyle adlandırır mı?”

Yine yazarın şu ifadesiyle heykel bahsini kapatalım. Hakikat şu ki; “Bir nesnenin müstehcen, porno veya başka bir niteliğe haiz olması için illa ki cinsel dürtüleri kışkırtması gerekmez. Nesne, insanların ve onlara ait değerlerin onurunu rencide eder bir nitelik taşıyorsa müstehcen bir saldırganlığa sahip demektir.”

Akkanat, metinlerinde sentezlemelerinde oldukça başarılıdır. Bir metinden istifade etme, farklı fikirlere yol almak yazarın ayrıca başarılı olduğu bir yanıdır. Örnek mi istersiniz? İşte size iki örnek: “Şaka Değil Latife”, “Kadehlerinde Kan Var.”

Cevat Akkanat; deneme ve makalelerinde önemli olay ve konulara da ışık tutmaya, dikkat çekmeye devam ediyor. Hiç durmuyor daima bir şeyleri irdeliyor, okuyor, gözlemliyor ve yazıyor.

Bir şiiriyle yazara teşekkür edelim:

“Âhlar ateşidir güneşi yakan

Göğe üflediğim kalbimin sesi

Şafağa evrilir Hakk’ın ezgisi”

*” Ben Size Ne Demiştim, Cevat Akkanat, KDY, 2023