Merhaba Sevgili Dostlar Ben Ahmet İNANIR.
Rabbim nasip ederse her hafta Nevşehir-i Dilara sayfası "Köşe Yazısı" bölümünde sizlerle hasbihal edeceğim.
Buyurun ilk yazımıza başlayalım. Haydi Bismillah !
Bizim hatırlatmalarımız, daha çok gençlerde (belki iş yoğunluklarından dolayı veya eşlerinin huy ve karekterlerinden ötürü) cahillikler yapıp yalnız kalmış analarını ihmal etmelerinedir. Zaten onların da yaşları bizlerin yaşlarına gelse ve analarını da kaybetmiş olsalar...Öyle ahhhlar vahhhlar çekip pişmanlıklar duyacaklar ki... Bunu yalnız annesiz babasiz kalmişlar anlayabilir. Ana sevgisi, baba güveni,abi koruması,gardaş muhabbeti, bacı sevgisi hiçbir şeye benzemez... Az bir dünyalığa insanlar bu sevdikleriyle ayrı düşebiliyorlar. Özellikle de miras davalarından kardeşler öyle küskünlükler yaşıyor ki... Ve o küskünlükleri gördükçe yüreğim burkuluyor... Onları barıştırabilmek için günümü, ömrümü onların muhabbetlerine tekrar kavuşmalarına harcamak istiyorum. Aile fertleri arasında sevgi olsun, Muhabbet olsun istiyorum. Kardeşler birbirleriyle sıkıntılı... Bacanaklar kırgın... Yeğenler dayılarına ,dayılar yeğenlerine mesafeli... Amcalar büyüklük yapmaz, yeğenleri amca kıymeti bilmez bir hal almıştır. Çalışanlar işvereniyle davalı. İşveren çalışana duasız... Arkadaşlıklara dostluklara zaman ayrılacak gibi değil... Ne olmuşuz biz böyle ? Nereye gidiyoruz be dostlar !? Dükkan komşulukları, eski evlerdeki mahallelerdeki komşuluklar, Sınıf ve okul arkadaşlıkları,asker arkadaşlığı,hac arkadaşlığı hatta hamam arkadaşlıkları olur ve insanlar bunları sayar hatrını güder içilen bir bardak çayın, kahvenin muhabbetine sadık kalırlardı. Biri birisine yardım etmeye, bir sıkıntısını dinleyip onu gidermeye, dertleşmeye bile korkar olmuş. Hatta selam vermekten kaçınır olmuş, belki bir sıkıntısı bana bulaşır diye... Ne yapıyoruz be dostlar? Nedir bu bencillikler,vefasızlıklar? El gördülük sahte diyaloglar... Nerede o dostuna sarıldı mı, yüreksiz tarafına yüreğini koyan sarmaş dolaş samimi sarılmalar !? Dostuda onun yüreksiz tarafına yüreğini koyar, vücutlar yüreklenirdi, gonüller hoş olur, hoşnutluklar daim olurdu... Davacıyım ben bu sistemden, bizi bu hale getiren bencilliklerden... Kahrolsun Kapitalizm... Mahvetmişler bizi ! İsyanlar, düşmanlıklar Kominizme ama sanki Kapitalizm bizim! Ona sahip çıkıp, onun acımasız dişlilerinde parçalattırıp öğütmüşler bizi be dostlarr... Uyanmak gerek ! Diriliş gerek ! İslami ve Türk töre ve ananelerine, misafirperver, doğal ve samimi hallere dönmek gerek. Bu da birbirimizi sevebilmekle başlamalı. Selamla,saygıyla başlamalı. Karşımızdakinin, fikrine ve görüşüne saygı duymakla başlamalı. Fikre katılmasak da saygı duyabilmeli... Ötekileştirmemekle, uhuvvetle, muhabbetle başlamalı ki; dirilişe giden, bencillikten kurtulan hallerin devamı gelsin !
Eyyyy Sevgili Dostlarr...