Ülkü Ocakları kimlik bulduğumuz kutlu dergâhmızdır.
Kuruluş gayesi Islâm ahlak ve fazileti ile Türklük gurur ve şuuru doğrultusunda gençler yetiştirmektir. Bu bilinçteki gençlerin hak din islama ve Türk milletine hizmet etmesine vesile olmaktır.
Ülkü Ocakları bir grup veya bir güruhun karşısına çıkartılmak için oluşturulmuş bir kurum değildir.
Kendi şahsına münhasır özellikleri olan, yegane maksadı Müslüman Türk Milletinin geleceğini, geçmişine bağlı olarak tesis etme mefkûresi olan şanlı bir kurumdur.
Geçmişte "Ne Amerika ne Rusya ne de Çin; herşey Türk'e göre, Türklük için!" "Kanımız aksa da zafer İslâm'ın!", "Mao değil Alparslan; Ortadoğu değil Türkistan" diyerek meydanları titreten, Peygamber efendimize hakaret edilen afişlerin altından dini istismar eden sözde cemaatler boyunlarını eğip geçerken, hakaret edilen pankartı indirirken şehit edilen, idam sehpalarında idamlarının ertelenmesine "Kur'an Hatimim bitmemişti, iyi oldu" diye sevinen yiğitlerin varolduğu kutlu dergahtır.
Geçmişte bu ülkeyi bölmek isteyenlere "DUR!" diyen kudretli ses, Musul'da ağlayan ananın gözyaşını silen eldir! İslâm'a yıllarca sancaktarlık yapmış ve yapacak bu milletin icindeki kadifeye sarılmış çelik yumruktur! Ülkü Ocakları'nın sesi, gecenin alacakaranlığını parçalayan Bilal-i Habeşi'nin sesidir.
Ülkü Ocakları'nın karşısında olan, Ülku Ocakları'nı yok etme hayali kuranlar, geçmişte nasıl Müslüman Türkün karşısında olanlar olduğu gibi bugün de bizatihi kendileridir .
Lakin bilinmesi gereken şudur ki; biz kapatılmaya ya da bir yolla engellenmeye çalışılarak durdurulabilecek bir kurum veya bireyler degiliz! Hiç olmadık ve olmayacağız! Ecnebi güruhun anlamadığı; değil engellemeye çalışmak, bizim canımızı alsalar Ülkücu harekete yine engel olamazlar! Çünkü biz bir ölür bin diriliriz!
Kahrolsun şer odakları Yaşasın ÜLKÜ OCAKLARI!