Ön yargı genelde olumsuz bir kelime olarak kullanılır. Buna rağmen birçok hareketimizi ön yargılarımıza göre belirlemekten vazgeçemeyiz. Aslında ön yargılarımız hayatımızın birçok evresinde bizi yanlış yapmaktan bilinçsiz bir şekilde kurtarmıştır. Hatta günlük hayatımızda hızlı bir şekilde doğru kararlar vermemizi sağlayan da ön yargılarımızdır.
İlişkilerimizi güçlendiren ve uzak durmamız gereken kişilerden bizi uzak tutan da ön yargılarımızdır. Uzak durmamız gereken derken de kastettiğim diğer kişinin zararlı bir kişi olması değil. Karşıdaki kişi ile iyi ilişki kuramayacağımızı en baştan hissettirip de sürekli yapboz şeklinde ilişkiler kurmamıza engel olan da ön yargılarımızdır.
Bütün bunlara rağmen ön yargılarımız bize nadiren de hata yaptırabiliyor. Bize sürekli doğru ve hızlı karar verdirirken arada bir bizi yanıltınca doğal olarak hayal kırıklığına uğrayabiliyoruz. Bir de bizi istediği yöne istediği zaman kolayca çekip istediği gibi yönlendirmek isteyenler ön yargılarımızın buna engel olacağının farkındalar. Bu sebeple sürekli ön yargılarımızı yıkmamız gerektiğini vurgulayarak en önemli zırhımızı kendiliğimizden çıkarmamız sağlanıyor.
Blink kitabı direk ön yargılardan bahsetmiyor ama daha bilinçli olarak düşünmeye başlamadan beynimizin sayısız düşünceyi elekten geçirip bize nasıl doğru sonuçlar ürettiğini anlatıyor. Kitapta sayısız uzman görüşüne rağmen ilk görüşte hissedilen düşüncelerin daha doğru olduğunu anlatan birçok olay anlatılıyor. Buna karşıt olarak da ilk görüşte verilen kararların yanlış olabilme ihtimali de kitapta işleniyor. Bunlar arasındaki en önemli farkın da deneyim olduğu anlatılıyor.
Yaşadığımız deneyimlerimizin beynimizde sistematik bir şekilde depolandığını ve en hızlı doğru kararlarımızın bu şekilde ortaya çıktığını öğreniyoruz. Akıcı ve zevkli bir okumayla birlikte Malcolm Gladwell diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da çağımızın sabitleşmiş düşüncelerinden birini daha başarıyla yerle bir ediyor.
BİLAL İNAL