PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK

PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK

Abone Ol

Hayat iniş ve çıkışlarla dolu bir kulvardır. Her insan, farklı derecelerde de olsa yaşamında aksilikler veya zorluklar yaşar. Olumlu durumlar kadar hayatı ters yüz eden durumlarla karşılaşmak da yaşamın kaçınılmaz parçasıdır zira. Kimse mükemmel değildir ve olamayacaktır da .

Her birey yaşadığı problemler ve zorluklar karşısında farklı tepkiler gösterir. Psikolojik olarak dayanıklı kabul edilenler, yaşadıkları sorunları atlatıp yoluna devam edebilirken , kimileri aynı koşulları atlatamayarak içine kapanma, öke nöbetleri, inkar etme yada intihara meyletme gibi psikolojik sorunları yaşayabilir.

Psikolojik dayanıklılık, işte bu zorluklar ile başa çıkabilmek adına gösterilen çaba ve sonunda ulaştığı dengeyi koruyabilme kapasitesidir. Tüm şartlara rağmen dirayetli durabilme ve içten gelen mücadele edebilme gücüdür. Bu durum, bireylerin zorluklara karşı bağışıklık kazanması değil; esneklik ve olumlu adaptasyon duygusuyla bu deneyimleri atlatabilme anlamına gelir.

Geliştirilebilir pozitif psikolojik kapasiteyi işaret eder psikolojik dayanıklılık. Karakterin içsel güçlü yanını gösterir. Yaşanan stresli durumdan hızlı bir şekilde kurtularak iyilik halini yakalayabilme, kendini toparlayabilme, eski haline kolayca geri dönebilmedir o. Olayların başından sonuna kadar çözüm odaklı olup, sakinliği koruyabilme ve esnek biçimde uyum sağlayarak ilerleyebilmedir.

Bazen desteğe ihtiyacın olduğunu söyleyebilmekten, bazen hıçkırarak ağlayabilmekten ve bazen de düştüğü yanlışı mertçe söyleyebilmekten geçer psikolojik dayanıklılığın yolu. Zira insan suya düşerek değil, orda öylece bekleyerek boğulur. Nietzsche’nin “Beni öldürmeyen şey güçlendirir” sözü , psikolojik dayanıklılığı daha net anlamaya yardımcı bir cümledir.

Psikolojik dayanıklılık, tek boyutlu olmadığı için, birey ve çevresel koşullar arasındaki etkileşimi de kapsayan dinamik bir süreçtir . Her insanın hayatında Travmatik olaylar, sağlık problemleri, ilişkilerde yaşanan sıkıntılar, afetler, ekonomik zorluklar gibi stres faktörleri olabilir. Psikolojik dayanıklılık işte bu gibi bireysel ve çevresel etkenli stres faktörleri ile karşılaşıldığındaki süreçte kendini belli eder.

Psikolojik dayanıklılık, elbette ki kişilerin yaşadığı zorluk ya da sorunları yok etmez, Ancak, kişilere sorunlarla doğrudan başa çıkma ve hayata kaldığı yerden devam etme gücü verir. ‘’Hayat herkesi kırar ve sonrasında bazıları kırık yerlerinden güçlenir’’ der Ernest Hemingway.

Psikolojik dayanıklılığı sağlam olanlar öncelikle benlik saygısı ve özgüveni yüksek olanlardır. Yumuşak başlı ,esnek bir yapıya sahip , alternatif düşünebilen, arkadaş canlısı, sevecen bir yapıya sahip olanlarla, yaşamında güçlü bir amaç ve anlam duygusu taşıyanların, psikolojik dayanıklılık becerisi daha ileri seviyededir.

Asıl güç başkalarını yönetmek değil, kendini yönetmektir. Bir tıp araştırmacısı olan Prof. Dr. Peter Levine söyle der ; Genç bir ağaç yaralandığında o yaranın etrafında dolaşarak büyür. Ağaç büyümeyi sürdürürken söz konusu yara ağacın gövdesine oranla nispeten küçülür. Uzayan dallar ve büyüyen gövde yaralanma ve engellerin zamanla üstesinden gelindiğini bize anlatır. Ağacın geçmişin çevresinden dönüp dolaşarak büyüme biçimi, onun o eşsiz karakterine katkıda bulunur . İşte psikolojik dayanıklılığın, kişiyi nereye getireceğinin resmi budur. Aksi halde, bir amaç için yaşamayanı, bir tıkat yere serebilir.

Psikolojik dayanıklılıkta esas nokta, çok büyük hedefler yerine, o an yapamadığını, bir sonrakinde yapabilecek gücü içinde taşımakta yatar. Zaten hayatta esas mesele, hiç düşmemek değil, her düşüşten ders alarak daha bilge ve güçlü bir şekilde yeniden ayağa kalkabilme gücünü içinde taşımaktır. Bu da psikolojik dayanıklılığın , huzura yansıyan gölgesidir.

Psikolojik dayanıklılık, ortada sorun diye bir şey olmadığı düşüncesine değil, gayretin ve sabrın üstün geleceğine dair coşkulu bir inanca ve inanç doğrultusunda umutla her daim el ele yürüme isteği içeren bir gayrete de dayanır.

İnsana yaşama sevinci verip, hayatın dokusunu hissettiren şeyler, dayanıklılığın en önemli itici gücüdür. Buna karşın dünya meşguliyetleri ve bitmeyen koşturmacalar, varolma nedeninin , yaşama gayesinin en önüne koyulduğunda, böyle bir sıralamanın psikolojik dayanıklılığa darbe vuracağı da aşikardır.