Niğde'nin Kemerhisar beldesinde bulunan Tyana Antik Kenti, kaynaklara göre M.Ö.1680 yılında kurulmuş ve günümüze kadar sürekli yerleşim görmüş bir höyük. Hitit metinlerinde “Tuwanuva” olarak geçen ve düz bir araziye kurulmuş olan yerleşim, farklı dönemlerde farklı kültürlerin buraya yerleşmesiyle 10 metre kadar yükselmiş yapay bir tepe görünümünde. Erken dönemlere ait kalıntılarının büyük ölçüde toprak altında olduğu kent, Kapadokya Bölgesi içinde yer alan Toros sıradağlarının eteğinde, Anadolu’yu Mezopotamya’ya bağlayan yollar üzerinde bulunuyordu. M.S. 1. Yüzyılda, Hz. İsa’ nın çağdaşı Filozof Apollonius’un doğum yeri ve Roma Kolonisi olan kent, ayrıcalıklı bir yere sahipti. Tyana antik kenti, Geç Hititler Dönemi’nde de başkentlik yapmıştır. En parlak devri olan Roma Devrinde, iki kez Güney Kapadokya Krallığı’nın başkenti olmuştur.
Tyana’da toprak üstünde görülebilen tek kalıntı şehre şimdiki adını da veren ve M.S. II-III. yy.’lara ait su kemerleri. Şehrin 3 km. kadar doğusundaki kaynağında bir havuzda toplanan su, su kemerleri üzerindeki kanallarla kente ulaştırılıyordu. 1.7 km. uzunluğundaki su kemerleri yuvarlak kemer açıklıklarından oluşmaktadır.
Su kemerlerinin de inşa edildiği M.Ö.30-M.S. 395 yıllarını kapsayan Roma döneminde, Kemerhisar(Tyana) yoğun yapılaşma ile tarihinin en önemli evresini yaşamış. Antik kent saraylarla, tapınaklarla, su kemerleriyle ve yerleşim birimleriyle büyük bir kent konumuna gelmişti. Tyana’nın en parlak dönemi hiç kuşkusuz Roma çağı. Bu dönemde iki kez Güney Kapadokya Krallığı’nın başkentliğini yapmış. Günümüzde, kasabanın muhtelif yerlerinde çeşitli durumlarda bulunan önemli heykeltıraşlık eserler ve ören yerinde yapılan bilimsel kazılar neticesinde çıkan eserler ve mimari parçalar Niğde Müzesi’nde sergilenmektedir.
ROMA HAVUZU
Roma Havuzu olarak adlandırılansu toplama rezervuarı, halen faal olan doğal kaynak suyunun toplanması ve Roma devrinde yapılan topografik durumuna göre toprak altı kanalları ve su kemerleri ile güneybatı yönde yaklaşık 4 km. uzaklıktaki Tyana Antik Kentine taşınması amacıyla yapılmıştır. Havuz 23 X 66 X 2.5 m. boyutlarında olup olimpik ölçülerdedir.
Bugün Roma Havuzundan itibaren Kemerhisar Kasabası içlerine kadar olan bölümde kalan su kanalları toprak altında olup kemerin 1200 metrelik kısmı ise rakıma göre sıfır kotundan başlayıp 6 metre yüksekliğe kadar korunabilmiştir.
1967 yılında onarım gören havuzdan çıkan kanalın başlangıç noktasında Roma İmparatoru Caracalla dönemine ait sikkeler bulunmuş ve böylece havuzun 2. YY sonu ile 3.YY başında inşa edildiği anlaşılmıştır.
Mustafa Taşkın