15 Temmuz 2016’da aziz Türk milleti bir kez daha şanlı duruşunu sergilemiş, devletine karşı düzenlenen alçak darbe girişimine karşı hiç tereddüt etmeden sokakları, caddeleri, meydanları doldurup, tanklara, uçaklara, helikopterlere, namlulara gövdelerini siper ederek Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni bir destanın yazılmasını sağlamıştır.

Türk demokrasi tarihinde kara bir leke olarak tescillenen hain darbe girişimi karşısında vatandaşlarımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile gerekeni yapmış ve tüm dünyaya demokrasi dersi vermiştir.

15 Temmuz, Türk milletinin canıyla ve kanıyla yazdığı bir destandır. Dünya demokrasi tarihinin belki de en önemli dönüm noktasıdır. Milletin iradesinin karşısında hiçbir gücün duramayacağının göstergesidir. 

O gece aziz ve şanlı milletimiz, tüm dünyaya şunu göstermiştir: Al bayrağımız söz konusu olduğunda ne hain FETÖ, ne de diğer terör örgütleri, bu milletin asla ve asla önünde duramayacak, birlik ve beraberliğimizi bozamayacaktır. Genciyle yaşlısıyla bu millet, ilelebet ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde olacaktır. İstikbalimizi karanlığa boğmak isteyenler hangi isim altında toplanırsa toplansınlar yine gereken cevabı misliyle alacaklardır.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi, Cumhuriyetimize, demokrasimize ve tüm bu kazanımlara canımız pahasına sahip çıkan, tek yürek ve tek bilek olarak darbecilere karşı yürüttüğümüz destansı direnişle dosta ve düşmana Türkiye'nin asla esir edilemeyeceğini, Türk milletine asla diz çöktürülemeyeceğini gösteren tüm vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle; 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nün yıl dönümünde bağımsızlığımız ve demokrasimiz uğruna mücadele veren 15 Temmuz Şehitlerimize ve vatanımız uğruna canlarını feda eden tüm Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, Gazilerimizi şükran ve minnetle anıyor, en derin saygılarımı sunuyorum.