Zor ve zorlu günlerden geçiyoruz, etrafımızda onlarca Corona hastası var. Dost, iyi ve kötü gününde yanında olandır. Kitabımızda Allah'a yaklaşmak için vesileler arayınız buyurulur. Bazen bir müslüman bir günah işler sonra öyle

Zor ve zorlu günlerden geçiyoruz, etrafımızda onlarca Corona hastası var. Dost, iyi ve kötü gününde yanında olandır. Kitabımızda Allah'a yaklaşmak için vesileler arayınız buyurulur. Bazen bir müslüman bir günah işler sonra öyle pişman olur öyle af diler ki hem hatası affedilir hem de büyük sevap alır, böylece bu yanlışı kendisi için avantaja çevirmiş olur. Müslüman kişi hayatın hangi merhalesinde ne yaşarsa yaşasın içinde bulunduğu durumu hakikate çevirmek için fırsat kollayan kişidir. İşte bu hastalık günleri de müslümanlar arasında hukuk tazeleme günleridir. Kardeşimiz hastadır ve hasta ziyareti müslümanın müslüman üzerindeki en temel hakkıdır. Madem kardeşimizi bizzat gidip ziyaret edemiyoruz o halde onun için dua edebiliriz. Hatta hasta olduğu her gün ama her gün telefon açıp moral verebiliriz. 14 gün karantina var ise 14 gün hasta ziyareti sevabı alabiliriz ve kardeşimizin zihnine de o zor günlerinde güzel bir hatıra bırakmış oluruz. Filan 14 gün benim yanımda idi diyerek mutlu olur. Kardeşlik safımızı kuvvetlendirmiş oluruz. İslam, insana sadece sağlığında, üretken olduğu yıllarda değer verip sonra onu bir toplum posası gibi kendi yalnızlığına ve çaresizliğine terk eden sistemlere hiç benzemez. İnsanı insan olarak ele alır, sağlığında, hastalığında ve ölümünde ona hep aynı gözle bakar ve öyle bakılmasını ister. Unutmayalım peygamberimiz:

'Müslümanın, müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selam almak, hastayı ziyaret etmek, cenazenin arkasından yürüyüp (namazını kılmak ve defniyle meşgul olmak), davete icabet etmek ve aksırana «Yerhamükellah: Allah sana merhamet eylesin!» demek.' (Buharî, Cenaiz 2; Müslim, Selam 4) buyurmuşlardır.

Ebu Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

' Allah Teala kıyamet gününde şöyle buyurur:

-'Ey ademoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin'. Âdemoğlu:

- Sen alemlerin Rabbi iken ben seni nasıl ziyaret edebilirdim? der. Allah Teala:

- 'Falan kulum hastalandı, ziyaretine gitmedin. Onu ziyaret etseydin, beni onun yanında bulurdun. Bunu bilmiyor musun?

'Ey Âdemoğlu! Beni doyurmanı istedim, doyurmadın' buyurur. Âdemoğlu:

- Sen alemlerin Rabbi iken ben seni nasıl doyurabilirdim? der. Allah Teala:

- 'Falan kulum senden yiyecek istedi, vermedin. Eğer ona yiyecek verseydin, verdiğini benim katımda mutlaka bulacağını bilmez misin?

Ey Âdemoğlu! Senden su istedim, vermedin' buyurur. Âdemoğlu:

- Ey Rabbim! Sen alemlerin Rabbi iken ben sana nasıl su verebilirdim? der. Allah Teala:

- 'Falan kulum senden su istedi, vermedin. Eğer ona istediğini verseydin, verdiğinin sevabını katımda bulurdun. Bunu bilmez misin?' buyurur. (Müslim, Birr 43)

Bir de, madem bana bulaştı diğer insanlara da bulaşsın diye hastalığı yaymaya çalışan insanların videoları var. Bu nasıl bir zihniyettir, Corona belki iyileşir ama bu hastalık iyileşmez adı nedir bu rahatsızlığın bilmiyorum ama içimizdeki bu ahmak ve haset insanların şerrinden de toplum olarak Allah'a sığınırız. Âmin...