Bir işe çaba sarf etme isteksizliğine tembellik denir. Halk arasında üşengeçlik diye de isimlendirilir.
Tembellik, kişinin yaşam kalitesini aşağı çeken hallerden bir tanesidir. En kolay işleri yapmayı seçmek, yorucu işlere girmemek, çok sorumluluk almamak gibi dışavurumları vardır. Tembel olan kişide zorluklarla mücadele edemeyeceği inancı daha baskın olduğu için daima işin en kolayına sarılır.
Bu bir karakter değildir, öğrenilmiş kötü bir davranıştır. Hristiyanlarda tembellik yedi ölümcül günahtan biridir. İslam'da ise Allah'a sığınılması gereken işlerden bir tanesidir.
Sığınmak, baş edilemeyen meselelerde yapılması gereken bir eylemdir. Misal yağmur yağar ama biz yağmasını engelleyemeyiz. Şiddeti artınca bir binanın altına sığınır, yağmurun şiddeti dinene kadar da güvende olmaya çalışırız. Yani bir çatıya sığınmış oluruz. Peygamberimiz bize baş edemeyeceğimiz meselelerde en yüce gücün himayesine girip ondan yardım istememizi öğretmiştir. Aynı zamanda insanın baş edemeyeceği meselelerin neler olduğundan da bahsetmiştir. Mesela bizler şeytandan Allah'a sığınırız çünkü o bizi görüyor, biz onu görmüyoruz. O bize bir şeyler fısıldıyor, biz o fısıldadıklarını kendi fikrimiz zannedip sahipleniyoruz. Bize yaklaşıyor, yaklaştığını bilmiyoruz. Şeytan denilen düşman baş edilebilecek bir boyutta olmadığından ilk önce Allah'a sığınıyoruz, daha üst bir güçten himaye bekliyoruz.
SIĞINAKLAR
Modern insan hayattaki sıkıntılarından sığınma konusunda başarısız kaldı, birçok şeye itimat etti, güvendi ama bir türlü meselesinde Allah'a teslim olmadı. Kimileri tanıdıkları makam sahiplerine güvendiler, kimileri aklına ve tecrübesine güvendi, kimileri parasına sığındı, kimileri bilime sığındı ama diğer sığınılan şeylerin aslında kendilerine bir faydası olmayacağını onların da aciz olduklarını zaman içerisinde öğrendi.
Peygamberimiz bize tembellik konusunda sığınmamızı önermiştir. Aslolan sığınmak ile başlamaktır. O halde tembellik mücadele edilebilecek bir şey değildir. Tembel birisine 'Kalk, çalış! Boş durma, hadi bir şeyler yap!' diye ite kaka iş yaptıramazsınız. Tembel tembeldir, ruhen hastalanmıştır. Dışarıdan birilerinin söylemesi ile halledilebilecek bir şey değildir. Allah'a sığınıp yardım istemek en doğru davranıştır. Peygamberimiz de bu hastalığa yakalanmış insanların hangi kelimeler ile Allah'tan yardım istemesi gerektiğini öğretmiştir. Tembel olan insan sabah akşam bu kelimeler ile Allah'a dua ederek tembelliğin şerrinden Allah'a sığınmalıdır. Allah kendisine güvenenin sahibidir.
'İnanıp güvenenlerin velisi Allah'tır; O, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır…' (Bakara Suresi 257. Ayet)
SIĞINILACAK İŞLER
Şeytandan Allah'a sığınırız. Şeytan İnsanlığın en azılı düşmanıdır.
'Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işiten, bilendir.'(Fussilet Suresi 36. Ayet)
Gam ve kederden Allah'a sığınırız. Gönüller Allah'ın elindedir. Bir bulut çöker, o müsaade etmedikçe kalkmaz. Hava almaya çalışmamız, mekan değiştirmemiz hiçbir işe yaramaz. Çaresizlik ve tembellikten Allah'a sığınırız. Korkaklık ve cimrilikten Allah'a sığınırız. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz bir gün Mescide girdi. Orada ensardan Ebu Ümame denen kimse ile karşılaştı. Ona: 'Ey Ebu Ümame, niçin seni namaz vakti dışında Mescid'de oturmuş görüyorum?' diye sordu. 'Peşimi bırakmayan bir sıkıntı ve borçlar sebebiyle ey Allah'ın Resulü' diye cevap verdi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: 'Sana bazı kelimeler öğreteyim mi? Bunları okursan, Allah, senden sıkıntını giderir ve borcunu öder.'
'Evet, ey Allah'ın Resulü, öğret!' dedi. 'Öyleyse' dedi; 'Akşama çıktın mı, sabaha erdin mi şu duayı oku:
'Allahümme innî eûzübike minel-hemmi vel-hazen ve eûzübike minel-aczi vel-kesel ve eûzübike minel-cübni vel-buhl ve eûzübike mingalebetid-deyni ve kahrir-rical.'
Anlamı:
'Allah'ım üzüntüden ve kederden sana sığınırım. Aczden ve tembellikten sana sığınırım, korkaklıktan ve cimrilikten sana sığınırım. Borcun galebe çalmasından ve insanların kahrından sana sığınırım.'
Ebu Ümame der ki: 'Ben bu duayı yaptım, Allah benden gamımı giderdi, borcumu ödedi. (Ebu Davud, Salat 367, 1555)
Bakınız cimrilik de bir hastalıktır. Adam hastalanmıştır, veremez. Fakiri göstersen de eli cebine gidemez. Allah 'Malınızı temizleyiniz, sizin paranızda fakirin hakkı vardır.' dediği halde, peygamberimizin 'Verilen para eksilmeyecektir.' buyurmasını işite işite ne malını yer, ne de yedirir. Şeytanın ayartması ve korkusunda kalmıştır. Mücadele edemez, Allah'tan yardım istemesi gerekir.
Zulme uğramaktan sığınırız. Ayet ve hadislerde sığınınız cümlesi geçen şeylerle mücadele etmek yerine sığınmayı öğrenir isek Allah bize o beladan kurtulmamız için bir kapı açacaktır.