8. yüzyıl ortalarında Nevşehirli Damat İbrahim paşa tarafından Kale eteklerinde eğimli bir araziye yaptırılan külliye cami 1727 yılında tamamlandığında caminin yanısıra çeşme,sıbyan mektebi,imaret, hamam, medrese, kervansaray iki
8. yüzyıl ortalarında Nevşehirli Damat İbrahim paşa tarafından Kale eteklerinde eğimli bir araziye yaptırılan külliye cami 1727 yılında tamamlandığında caminin yanısıra çeşme,sıbyan mektebi,imaret, hamam, medrese, kervansaray iki çeşmeden oluşan bölgenin en önemli külliyesi ve merkezi durumundaydı, ortasından Cami-i Cedid Caddesi geçen külliye Osmanlı külliyelerinin son örneklerinden biridir.Kuzey yönünde hamam, biri cami avlusunda, diğeri de istinat duvarı üzerinde iki çeşmesi vardır.
Yapıldığı zaman iki şerefeli olan minaresi 1874 yılında şiddetli bir fırtına sonucu yıkılan minaresi halktan toplanan paralarla tek şerefeli olarak tekrar yapılmıştır. Şerefe altı işlemeleri son dönem Osmanlı mimarisi tarzındadır.
Cami güney ve batı yönlerinde yüksek duvarlarla sokaktan ayrılmış, kuzey ve doğu yönlerinde daha alçak duvarlarla çevrili dikdörtgen bir avlunun ortasında yer almaktadır. Avlundan ana giriş kapısı,medrese karşısında bir giriş kapısı ve güney duvarlarının batı köşesinde bir giriş kapısı olmak üzere üç giriş kapısı vardır.
Cami kitabeleri dönemin ünlü şairi nedim tarafından İstanbul’ da yazılmış özel ulaklar tarafından Nevşehir’ e getirilmiştir, nakil sırasında Damat İbrahim Paşa yol üzerindeki mülki amirlere kitabenin Nevşehir’ e salimen ulaşması için emirnemeler yazmıştır.
Cami avlusunda ayrıca su deposu ve tuvaletler ile güney duvarındaki çeşmenin deposu bulunmaktadır.
Mustafa Taşkın