KAYSERİ’YE ŞAN VEREN SELÇUKLU KADINLARI
Şair – Araştırmacı Yazar Ahmet Sıvacı kaleme aldığı kitaplarla Kayseri için önemli kültür hizmetlerinde bulunmaya devam ediyor. Şiir, öykü, roman, tiyatro, deneme ve araştırma-inceleme-biyografi alanında otuz civarında yayınlanan eseri bulunuyor.
Ahmet Sıvacı kendi ifadesine göre; “farklı imgelerle ve soyut tarzda üretiyor.KAST (Kayseri Sanat Tiyatrosu) adı altında Türk ve Dünya klasiklerinden, ayrıca kendi yazdığı oyunları sahneye koydu. Oyunlarını liseler ve amatör tiyatro toplulukları sahneliyorlar. Bu alanda jüri üyeliği de yapmıştır.
Ahmet Sıvacı’nın sanatkâr bir duruşu da var. Bu duruşu normal bir sohbette, jest , mimik ve konuşmalarında de görmek mümkündür.
“DÜNDEN BUGÜNE KAYSERİ’YE ŞAN VEREN KADINLAR”
Yazarın kitaplarından biri de “Dünden Bugüne Kayseri’ye Şan Veren Kadınlar” Alt başlığında şu ibare var: “Bu dünyadan onlar da geçti.”
2023 yılında 2. Baskısı yapılan bu kitapta şu bölümler yer almış: Selçuklu Dönemi, Osmanlı Döneni, Cumhuriyet Dönemi, 17 Şubat-15 Temmuz Kayserili Kadın Şehitler ve15 Temmuz Kayseri Harici Kadın Şehitler.
Kitapta yer alan, Kayseri’de iz bırakan kadınlardan Selçuklu döneminde yaşamış ve yaşadıkları dönemde etkili olan kadınları bir yanıyla tanımaya başlayalım.
Sulipaşa Hatun: Alaeddin Eratna, Eratna Beyliğini kurunca Sivas’ı merkez yapmış eşi Sulipaşa Hatun’a da kendi adına Kayseri’yi görevli eşine bırakmıştır.
Suipaşa Hatun 10 tıl Kayseri’de valilik yapmıştır.
Mısır Hatun (Sefire Hatice Hatun): Kadı Burhanettin Ahmed’in kızı, Dulkadirlilerin Beyi Nasıreddin Mehmet eşi Hatice (Mısır)Hatun, Mısır’a esir düşen oğlunu kurtarmak için iki defa Mısır’a elçi olarak gönderildiği için Mısır Hatun adı verilmiştir.
Melike Adile Sultan: Sultan I. Alaeddin Keykubat’ın ikinci eşidir. Devlet yönetiminde işler bir kez ters gitti mi insanın tali de kendine küser. I. Alâeddin Keykubat’ın yeni bir sefere çıkacağı sırada ordusuna verdiği yemek şöleni sırasında yediği kuş etinden zehirlenerek hayata gözlerini yummuş. Bu ölümden sonra da Melike Adile Sultan için feci sonun başlangıcı olmuştur.
Mahperi Hunat Hatun: Sultan I. Alaeddin’in karısıdır. Güzelliği yanında son derece narin ve kültürlü, cömert ve geniş kalpli, ilim-irfan sahibi ve hayırsever biri olarak tanınmıştır. Bundan dolayı da kendisine; bilgin anlamına gelen Huvand-Hondi-Hunat ismi verilmiştir.
HUNAT HATUN’UN ÜRGÜP’TE İZLERİ
Nevşehir’in Ürgüp ilçesi Hunat Hatun’a tahsis edilmişti. Oğlunun saltanatı zamanında bu çevrede eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdüren ve kendisinin de takdir ve saygısını kazanmış bulunan mutasavvıf Şeyh Turesan Veli Hazretleri için, İncesu-Ürgüp arasında Tekke Dağı’nda tekke inşa ettirmiş, buraya geniş vakıflar bağlamıştır. Buradan da anlaşılıyor ki Hunat Hatun Ürgüp civarına da önem verdiği görülüyor.
Gevher Nesibe Sultan: Kılıçaslan’ın kızıdır. Hayatı hazindir. Sarayda görevli bir kumandanı sevmiş ancak ağabeyi Gıyaseddin Keyhüsrev bu sevgiye karşı çıkmıştır. Sevdiği kumandanı da savaşa göndermiş. Kumandan savaşta şehit olmuş. Gevher Nesibe Hatun üzüntüsünden ince hastalığa yakalanmış ve yatağa düşmüştür. Ölüm döşeğinde ağabeyi ondan özür dilemiş. Ölümünden sonra son arzusu yerine getirilmiş ve Gevher Nesibe Şifahiyesin yapılmıştır.
Kayseri Tıbbiyesi, Selçukoğulları zamanında Anadolu’da açılan ve hastanesi ile birlikte olan ilk Tıp Fakültesi’dir.
Yazar Ahmet Sıvacı’nın da ifadesiyle “Kayseri’ye şan veren” bu beş Selçuklu kadını adına külliye, türbe, şifahane gibi bugün tarihi öneme sahip eserler yapılmıştır.
“Dünden Bugüne Kayseri’ye Şan Veren Kadınlar” isimli kitap araştırmalar-incelemeler yapılarak, emek verilerek hazırlanmış bir kitaptır. Kitapta değişik zamanlarda dünden bugüne değin kırk kadının hayatı kaleme alınmıştır.
Bu eser kaynak bir kitaptır. Ahmet Sıvacı Hocamı güzel eseri için tebrik ederim, kutlu olsun.