Kapadokya Bölgesinin en yüksek noktası olan ve Ortahisar kasabası ile özdeşleşmiş Ortahisar Kalesi, kuzey yönünde 80, güney gönünde ise 110 metreyi bulan yüksekliğiyle bölgenin en yüksek ve en büyük peribacası ve aynı zamanda dü

Kapadokya Bölgesinin en yüksek noktası olan ve Ortahisar kasabası ile özdeşleşmiş Ortahisar Kalesi, kuzey yönünde 80, güney gönünde ise 110 metreyi bulan yüksekliğiyle bölgenin en yüksek ve en büyük peribacası ve aynı zamanda dünyada ilk çok katlı yerleşim yerlerindendir.

Ortahisar Kalesi, M.Ö 1500’ lerde Etilerin, M.Ö 1200'lerde Frigyalıların, M.Ö 656 yıllarda Likyalıların, Perslerin ve M.Ö 27'lerde Roma, daha sonra M.S 4-10 yüzyıllarda Bizans hakimiyetine girmiş, 1071 Malazgirt Zaferinden sonda ise Selçuklu topraklarına katılmış. Üç yanı derin ve dik vadilerle çevrili olan Ortahisar Kalesi pek çok devirlerde savunma ve sığınma amaçlı kullanılmış, Etiler zamanında içi oyularak yerleşim alanı olmuş. Kale Romalılar, Bizanslılar ve Selçuklular zamanında hem yerleşim yeri hem de savunma amaçlı kullanılarak doğal kale olma özelliğini, Fatih Sultan Mehmet zamanında 1470 yılında Osmanlı topraklarına katılmasına kadar sürdürmüştür. Zamanla nüfusun artması ve Osmanlılar devrinde güvenliğin tam olarak sağlanması sonunda yerleşim alanları dışarıya taşmış kele etrafında Ortahisar adıyla yeni bir yerleşim yeri meydana gelmiştir.

1916 yılında kasaba olan Ortahisar’ ın sembolü Ortahisar kalesi, günümüzde Seyir terası ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış oldukça zengin bir kültürel mozaiği ile, Ortahisar Belediyesi bünyesinde bir müze olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Mustafa Taşkın