Aksaray, Selçuklu ve Osmanlı eserleriyle, derin kültür ve tarihiyle Kapadokya bölgesinin giriş kapısı konumundadır. Bu alanda çalışmalar ve düzenlemeler yapılmaya devam etmekte, şehir, adeta yaşayan bir müze görünümüne kavuşmakt
Aksaray, Selçuklu ve Osmanlı eserleriyle, derin kültür ve tarihiyle Kapadokya bölgesinin giriş kapısı konumundadır. Bu alanda çalışmalar ve düzenlemeler yapılmaya devam etmekte, şehir, adeta yaşayan bir müze görünümüne kavuşmaktadır.
Aksaray’ ın tarihine damga vuran en önemli kişilerden biri, hiç kuşkusuz Anadolu’ nun manevi mimarı “Somuncu Baba”dır. 1331 yılında Kayseri’ doğan , 1412 yılında yaşamının büyük bir bölümünü geçirdiği Aksaray’ da, kimi kaynaklara göre Malatya – Darende’ de vefat eden Somuncu Baba’ nın yaşamından kesitlerin minyatürlerle anlatıldığı “Somuncu Baba Minyatür Müzesi” 2013 yılında açıldığından beri ziyaretçi akını devam etmiş, yıllık ortalama ziyareçi sayısı 500 bini aşmıştır. 2019 yılında bir restorasyon ve bir düzenleme geçiren minyatür müzesi, ziyaretçilerini renkli görünümüyle ağırlamaya devam ediyor.
Somuncu Baba kimdir..?
Şemsettin Musa Kayseri’ nin oğlu olarak 1331 yılında Kayseri’nin Akçakaya köyünde doğan Hamid Hamidüddin ilk eğitimini babasından almış, ilim alanındaki çalışmalarını Şam, Tebriz, Hoy ve Erbil’ de sürdürmüştür. İlim tahsilini tamamlayıp “Şeyh Hamid-i Velî” adıyla o zamanki Osmanlı başkenti Bursa’ ya dönerek talebelerine ilim eğitimi vermeye başlamıştır. Aynı zamanda Bursa çilehanesinin yanında yaptırdığı ekmek fırınında talebeleri ile birlikte ekmek pişirip ; “somunlar müminler” diye seslenerek insanlara sıcak somunlar dağıttığından halk arasında “Somuncu Baba” adıyla anılmaya başlamıştır.
O yıllarda yapılan Bursa Ulu Camii’ nin açılış hutbesini okuma görevi kendisine verilmiş, hutbede Fâtiha Suresini yedi farklı şekilde yorumlayarak zamanın Şehhülislam’ ı Molla Fenâri’ nin takdirini kazanmıştır.
Gittiği her yere ilim ve irfan götüren Somuncu Baba, Aksaray’ a döndüğünde artık Hamideddin –i Aksarayî olarak anılmaya başlamış, müridlerinden Hacı Bayram-ı Velî ile birlikte hacca gitmiştir. Hac dönüşünde Hacı Bayram-ı Veli Ankara’ ya yerleşmiş, Somuncu Baba’ dan aldığı ilim ve irfan ışığıyla Anadolu’ yu aydınlatmaya devam etmiştir.
Somuncu Baba 1412 yılında Hakk’ ın rahmetine kavuştuğunda cenaze namazını halifesi Hacı Bayram-ı Velî kıldırmıştır. Türbesi, Darende’ de kendi adını taşıyan cami içindedir.
Dönemin manevi önderlerinden olan Emir Sultan Hazretleri, Onun sıradan bir fırıncı olmadığını düşünerek ziyaretine gittiğinde fırında ateş olmadığını görerek Somuncu Baba’ ya bu işin sırrını sormuş, o da; “Aşk ateşiyle pişer” cevabını vermiştir. Çünkü bu fırında ekmekler gönül ateşiyle pişmektedir.
Yolunuz Aksaray’ a düşerse, hiç üşenmeyin, Somuncu Baba Külliyesini ve Somuncu Baba Minyatür Müzesini mutlaka ziyaret edin.
Mustafa Taşkın